DİĞER
"Aziz Nesin, 1958’de, İstanbul’a eşsiz bir güzellik katan ve neredeyse bu şehri, benzeri diğer kadim şehirlerden ayırt eden denizi (Boğaziçi’ni), inşaat faaliyetlerinin duracağı mecburi bir son nokta, dolayısıyla bir sığınak olarak da görür. Oysa şimdi görüyor ve yaşıyoruz ki, denizler de rantın sahası ve inşaat şantiyelerine dönüştürülmüştür."
"Süreklilik yitirildiğinde yaşantıların, zamanların, (benliği, kişiliği oluşturan parçaların?) birbirine bağlanmamasının neden olduğu boşluklar; ışık kaynağının önüne geçip öykü kişilerinin hayatlarını gölgelendirenler bunlar Aziz Avcı’nın öykülerinde..."
“Kadın merkezli arşivler kadın tarihine, feminist, entelektüel, politik ve kültürel çalışmalara verdikleri katkı nedeniyle bu alanda araştırmaların ilerlemesine destek oluyor, diğer taraftan da bu katkı sayesinde kadınların özgürleşmesinde önemli rol oynuyor."
“Bir deri fabrikasında amele hayatını görmek üzere gönderdiğimiz muharririn gördükleri: Yerde iki üç mezar, etrafında korkunç müteaffin bir koku; leş, ölü hamam otu, lağım, yün, barsak kokusu. Önümüzde sarı, sarı yüzlü bir adam..." Sözü edilen muharrir, Sait Faik'tir.
“Tomris Uyar’ı ona şiir ithaf eden şairlerden dolayı sevmek, Leyla Erbil’e Ahmed Arif’in aşkı ve mektuplarından dolayı hayranlık duymak, defalarca tekzip edilmesine karşın Hasan Ali Toptaş’ı 'Çocuk TV izliyordu, haczetmemek için istifa etti' efsanesinden dolayı saymak, Nilgün Marmara’yı severken intiharı ve Sylvia Plath’la 'ruh ortaklığı'nı gündemde tutmak…”
“DİSK 50 yılı aşan bir örgüt ve bu süreçte büyük badireler atlattı. 11 yıl faaliyetten alıkondu. Kurucu genel başkanı katledildi. Yöneticileri idamla yargılandı. Mal varlığına el kondu.” DİSK Tarihi'nin editörü Aziz Çelik’le kitap dizisi üzerine konuştuk.
Otuz yıl sonrasının Türkiye’si nasıl bir yer olacak? Cevaplaması çok güç bu soruyu, Şahin Alpay ta 1991’de, Türkiye’nin önde gelen 32 simasına yöneltmiş… Bugünden bakınca cevaplar, beklentiler ve gerçekler arasındaki tezat dikkat çekici.
Birbirine bağlı öykülerden oluşan Yangından Sonra’da dayatılmış bir yaşamın ağır koşulları hüküm sürer. Ve bütün bu koşullar karakterler aracılığıyla bir süzgeçten dökülürcesine resmedilir… Aziz Gökdemir’le son kitabı Yangından Sonra üzerine konuştuk.
Onca Türk edebiyatı metni varken neden Bartleby’yi seçtiğimi sorabilirsiniz. Bartleby gibi “Görmüyor musunuz?” diye yanıt vermeyeyim. Açıklamaya çalışayım...
Barış sürecinin kalıcı ve gelişebilir olması yalnızca tepede alınan kararlarla sağlanamıyor. Tepeleri de etkileyecek en önemli güç, halkların barış bilincidir. Bunu İkinci Dünya Savaşı sonrasının Avrupa halklarında gördük...
Bir süredir taciz iddiaları karşısındaki tavrı nedeniyle eleştirilerin hedefi olan İsveç Akademisi, bu yıl Nobel Edebiyat Ödülü verilmeyeceğini açıkladı. Ödül, gelecek yıl sahibini bulacak
Sürgün bir “kış ruhu”dur. Faşizmden kaçıp Belçika’nın küçük sahil kenti Oostende’de yolları kesişenler arasında özellikle iki isim öne çıkar: Stefan Zweig ve Joseph Roth
Daha Fazla
© Tüm hakları saklıdır.